İslam dünyası, tarihinde, ilki Eski Yunan felsefesinin İslam dünyasına girişi, ikincisi ise
Moğol İstilası olarak gerçekleşen iki büyük tehditle karşılaştı. Bu iki tehdit Müslümanlar
siyasi, ictimaî, kültürel ve ekonomik bakımdan güçlü oldukları için çabuk aşıldı.
Hatta birinci tehdit bağlamında kurulan fikri temastan daha güçlü bir İslam düşüncesi
ortaya çıktı. İkinci tehdit ise Müslümanların mağlup olduğu müstevlilere bir müddet
sonra hâkim olmasıyla sonuçlandı. Üçüncü büyük tehdit 19. asrın başlarında siyasi,
askerî, ekonomik ve kültürel alanlarda gelişen Hıristiyan Batı’nın İslam dünyasını bu
alanlarda istila etmesi idi. Bu dönemde her sahada güçsüz görünen Müslümanlar, bu
tehdit karşısında İslam dini ile kuvvet kazandıklarını fark ederek dini, savunmalarının
merkezine aldılar. Batılı sömürgeci güce karşı direnç gösterenler Batı’da aynı sürecin
ortaya çıkardığı modernist aydınlar oldu. Bu makalede kendinden önce ortaya çıkan
ihyacı akımların “Kur’an ve Sünnete dönme”, bidat ve hurafelerle mücadelesine ek olarak
Hıristiyan-Batı olgusuna da dikkat etmek mecburiyeti duyan klasik İslam modernizminin
karakter yapısı ele alınıp incelenecektir.
Abstract
The Islamic World, in its history, encountered two major threats, the first was the entrance
of Ancient Greek philosophy into the Islamic World and the second was that took place
as the Mongolian Occupation. These two threats were surpassed easily because Muslims
were strong in political, social, cultural and economical. In fact, the idea that was created in
the context of the first threat emerged a stronger Islamic idea than the theme. The second
threat was resulted in dominance of Muslims after a while occupants who were defeated
Muslims. The third major threat was that Christian West which developing in political,
military, economic and cultural fields in the beginning of the 19th century invaded the
Islamic world in these areas. In this period, Muslims who seemed weak in every field, took
the religion to the centre of their defense as realizing that they had gained power with
Islam in the face of this threat. Those who resisted the Western colonial power became
modernist intellectuals in the West that same process emerged. In this article, the character
structure of classical Islamic Modernism, which is obliged to pay attention to the Christian-
Western phenomenon in addition to the struggle of the pre-Islamic currents with the
“Qur’an and Sunnah”, bidat and superstitions, will be examined.
Künye
Erdem, Talha, “Klasik İslam Modernizminin Karakter Yapısı”, Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
[BOZİFDER], 13, 13 (2018/13) ss. 233-251. Makale Geliş T.: 22/05/2018, Kabul T.: 31/05/2018.
Anahtar Kelimeler
Tefsir, modernizm, eklektisizm, akılcılık, bilimsellik, İslam modernizmi.